Kraliçeler Vadisi , Luksor’un batı kıyısında, Thebe’nin uçsuz bucaksız nekropolünün güney kesiminde izole edilmiş bir mezarlıktır. XIX ve XX hanedanları döneminde yaşayan kraliçelere, prenseslere, prenslere ve soylulara ait yaklaşık 70 mezar içerir. Genelde bu mezarlar krallara ait olanlardan daha küçüktür. Bu mezarların planları genellikle küçük bir antre, birkaç yan odalı uzun ve dar bir koridor ve sonunda – mezar odasından oluşur.
Vadideki en önemli mezarlardan biri, Kral II. Ramses’in baş eşi olan ünlü Kraliçe Nefertari’ye ait olan mezardır. Bu güzel mezar, zayıf kireçtaşına sızan tuz kristalleri nedeniyle kötü durumdaydı. Kısa süreliğine restore edilip ziyaretçiler için yeniden açıldı, ancak o zamandan beri yüksek CO2 seviyeleri ve konukların sadece nefes almasından kaynaklanan ve güzel sanat eserlerine zarar veren nem nedeniyle genel halka kapatıldı. Mezarı, bir salona inen bir merdiven, duvarlarda kraliçeler vadisinden oluşur; kraliçenin farklı tanrı ve tanrıçalarla temsilleri vardır. Bu salon, Kraliçe Nefertari’nin tütsü yakma ve Tanrılar Osiris ve Atum’a adak sunma gibi dini sahnelerle süslenmiş bir iç yan odaya götürür. Bir koridor daha sonra “Kapıların Kitabı” sahneleriyle süslenmiş duvarları olan mezar odasına götürür. Ayrıca vadide Kral III. Ramses’in üç oğlunun mezarları da bulunmaktadır.
Mezar # 55:
Bu türbe, aralarında en önemli mezarlardan biri olarak kabul edilir. Erken yaşta ölen Kral III. Ramses’in oğlu Prens Amon-khopshef’e ithaf edilmiştir. 1. odanın duvarlarında prens ve babasını çeşitli tanrılara adak sunarken gösteren bir dizi güzel sahne bulunmaktadır. Büyük salon, “Kapıların Kitabı” nın bazı sahneleriyle dekore edilmiştir.
Mezar #44:
Bu mezar, Ramses III’ün bir başka oğlu olan Prens Khaem-waset’e aittir. 2 yan odalı 2 uzun koridor ve kare mezar odasından oluşmaktadır. Bu mezarın duvarları, bazıları prensi farklı tanrılarla ve babasını öbür dünyanın tanrıları önünde temsil eden çeşitli boyalı sahnelerle süslenmiştir.
